Kural ve Koşullar TNT Turkey
Kişisel borçlarını ödememek suretiyle haklarında yasal işlem yapılmasına sebebiyet veren memurlara kınama cezası verilebilir. Burada yasal yoldan maksat icra dairesince “ödeme emri” gönderilmesi ve “haciz” işlemlerine başlanmasıdır[192]. “Borçlarını kasten ödemeyerek hakkında yasal yollara başvurulmasına neden olmak” (657 SK m.125/B-k). Ağırbaşlılık, ahlaklı, kişilikli ve karakter sahibi olmayı gerektirir. Söz konusu kavramlar göreceli olmakla birlikte herkes tarafından kabul görmüş bir çerçevesi vardır. Örneğin, sivil vatandaşlar açısından ahlaklı, onurlu ve vakar sahibi olma ayrı, Devlet memurları açısından ayrı değerlendirilir[176]. Her üç fiilde de maddi unsur; “kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak”tır[166]. “Kayıtsızlık”; aldırmasızlık, ilgisizlik, umursamazlık ve lakayt olma halidir[167]. “Düzensizlik” ise; düzensiz olma durumu, tertipsizlik, intizamsızlık, nizamsızlıktır[168]. Dolayısıyla düzenli olmak, tertipli, sistemli, muntazam, yerli yerinde ve kararlı davranmaktır.
- Subay statüsünde bulunduğu sürece birçok işleme dayanak yapılabilir.
- Maddesinde[676] astlarına hak edilmemiş disiplin cezası vermek suç olarak düzenlenmiş ve yaptırıma bağlanmış olmakla birlikte, ceza yargısı tarafından yapılacak bu denetim 353 sayılı Kanunun 95.
- (3) Yukarıdaki fıkralarda yazılıfiillerden biri işlenerek elde edildiği bilinen bilgilerden yarar sağlayan veya bunları başkalarınaveren veya diğer kişilerin bilgi edinmelerini temin eden kişi, altı aydan ikiyıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
Bu bakımdan, başvurucuların iki mekanizmadan birisini tercih etme şansı bulunmamaktadır. [133] Daha önce, A Milli Futbol Takımı eski teknik direktörü Şenol Güneş’e ödenecek tazminatın “kanun yararına bozulması” yolu ile Adalet Bakanı’nın yaptığı başvuru, Yargıtay tarafından reddedilmişti. [95] Türk Spor Kurumu Kanunu Tasarısı yasalaştığında, TFF’nin sportif faaliyetler hariç tüm iş ve işlemleri Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı’nın değil, Spor Yüksek Kurumu’nun gözetim ve denetimine tabi olacaktır. Hükümet’te, Devlet Bakanlığı’nın “bağlı” kuruluşu olarak gösterilmiştir. [49] GSGM döneminde, Şubat 2006 itibariyle, futbol branşı dışında, kulüp sayısı 7 bine yaklaşmış, lisanslı ve faal kulüp ferdi sporcu sayısı ile sporcu kartlı sporcu sayısı toplamı ise 1 milyon 200 bini aşmıştır. [44] Bu dönemde, Türkiye’de 442 spor kulübü ve 27 bin 631 sporcu bulunmaktaydı. [40] Türk sporunun ilk kuruluşu olan TİCİ döneminde kulüp sayısı 16, sporcu sayısı da 827 iken, faaliyet gösterdiği 1936 yılına kadar kulüp sayısı 173’e, sporcu sayısı da 10 bin 75’e yükselmiştir. [38] TİCİ’nin ilk başkanlığını Galatasaray Kulübü’nün kurucusu Ali Sami Yen yaparken, asbaşkanlık görevlerini de Burhan Felek ve Ali Seyfi üstlenmiştir. [32] Fuat Hüsnü, Reşat, Kemani Nuri, Fahri, Nurettin, Hafız Mehmet, Hafız Mustafa, Emcet, Tamburacı Osman Pehlivan ve Şevki’den oluşan takım ilk maçını Kadıköy Rum takımı ile yapmış, fakat 5-1 yenilmiştir.
Örneğin kademe ilerlemesinin durdurulması cezası disiplin kurulunca verilecek bir ceza olduğundan bir alt ceza uygulamasına ilişkin değerlendirme ve karar verme yetkisi yine aynı kurulundur[396]. Bu nedenle disiplin kurulu karar vermeden disiplin amirinin doğrudan alt ceza uygulaması yaparak aylıktan kesme cezası vermesi veya disiplin kurulu kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verdikten sonra disiplin amirinin alt ceza uygulaması yaparak aylıktan kesme cezası vermesi mümkün değildir[397]. Kararlar, karar tarihini izleyen 7 gün içinde gerekçeli olarak yazılır. Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası atamaya yetkili amirler, memuriyetten çıkarma cezası yüksek disiplin kurulu başkanı tarafından en geç kararı izleyen 15 gün içinde ilgililere tebliğ olunur (DY m.14,15). Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren hallerde tamamlanan soruşturma dosyası karar verilmek üzere 15 gün içinde disiplin kuruluna tevdi edilir. Disiplin kurulları dosyayı aldıkları tarihten itibaren 30 gün içinde karar vermek zorundadır. Kurul karar aldıktan sonra atamaya yetkili amir tarafından ceza verilir[374].
(8) Denetim süresiyükümlülüklere uygun veya iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, ceza infazedilmiş sayılır. (6) Mahkeme, hükümlününkişiliğini ve sosyal durumunu göz önünde bulundurarak, denetim süresininherhangi bir yükümlülük belirlemeden veya uzman kişi görevlendirmedengeçirilmesine de karar verebilir. (7) Hükmedilen seçenek tedbirin hükümlünün elindeolmayan nedenlerle yerine getirilememesi durumunda, hükmü veren mahkemecetedbir değiştirilir. (2) Özgü suçlarda, ancak özelfaillik niteliğini taşıyan kişi fail olabilir. Bu suçların işlenişine iştirakeden diğer kişiler ise azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulur. A) Suç işlemeye teşvik etmekveya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonrayardımda bulunacağını vaat etmek. (2) Gerek kendisine gerekbaşkasına ait bir hakka yönelik olup, bilerek neden olmadığı ve başka suretlekorunmak olanağı bulunmayan ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak veyabaşkasını kurtarmak zorunluluğu ile ve tehlikenin ağırlığı ile konu vekullanılan vasıta arasında orantı bulunmak koşulu ile işlenen fiillerden dolayıfaile ceza verilmez. – (1) Gerek kendisine ve gerek başkasına aitbir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olanhaksız bir saldırıyı o anda hâl ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimdedefetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez. I) Deniz, demiryolu veya havayoluulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması (madde 223, fıkra 2, 3) ya dabu araçlara karşı işlenen zarar verme (madde 152) suçları. (2) Suçun işlendiği zaman yürürlüktebulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise,failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur. İnternet ve bilişim dünyası hızlıgelişimini küresel biçimde sürdürmektedir. Bilişim Hukuku, herkesin yaşamınaetki eden, kendine özgü kurum, yapı ve düzenlemeleri ile hızla gelişen yeni birhukuk dalı olarak göze çarpmaktadır.
Maddelerindeki yetkilerinden hareketle, “parklarda, kumar oynamayı yasaklayan” bir emir yayımlayıp, bu fiili ihlal eden bir kişiye 34. Ancak bu husus tartışmaya açık olduğu gibi direkt belediye cezası olarak düzenlenmediğinden bu kadar açıklama ile yetiniyoruz. İdari para cezaları ile ilgili, hakkaniyet anlamında adaleti sağlamaya dönük en önemli ilke ise 17. Buna göre; para cezası kanunda alt sınır ve üst sınır olarak gösterilmişse, ceza miktarı belirlenirken işlenen kabahatin haksızlık içeriği ile failin kusuru ve ekonomik durumu birlikte göz önünde bulundurulur. Bu kural fiiliyle orantılı ceza ilkesinin uygulanması maksadıyla konulmuş olup, idari para cezasına karar verecek kamu görevlisi veya kurul bu takdir yetkisini keyfi olarak kullanamayacaktır[11]. Bu maddenin dezavantajı ise, önceden objektif genel kriterler belirlenmezse keyfiliğe açık olmasıdır.
Fıkrasına eklenen ek cümle ile hangi sınırlar çerçevesinde bu görevi yerine getirebileceği ve elde ettiği delillerin hukuka aykırılığı ele alınmıştır. Günümüz teknolojisinin gelişmesi ile birlikte, kişilerin özel hayatlarının ve haberleşme hürriyeti kapsamında haberleşmelerinin gizliliğinin korunması ihtiyacı oluşmuştur. İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi m.8’de “Özel ve aile hayatına saygı hakkı”, Anayasa m.20’de “Özel hayatın gizliliği” ve m.22’de “Haberleşme hürriyeti” güvence altına alınmış, kişilik haklarına yapılabilecek müdahalelerin sınırının belirlenmesi öngörülmüştür. Bu amaçla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar” başlıklı dokuzuncu bölümünde yer alan suçlar düzenlenmiştir. Disiplin kurulları, soruşturmanın tamamlandığı günden itibaren üç gün içinde karar vermektedir.
1982 Anayasasında da (md.125/1) “idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu(nun) açık” olduğu belirtilmiştir. Maddesinde; “Bir mahkeme tarafından cezai bir suçtan sorumlu bulunan her şahıs bu sorumluluk kararını yahut mahkumiyet hükmünü daha üst derecede bir mahkemeye inceletmek hakkına sahiptir. Bu hakkın kullanılması, kullanabilme şartları da dahil olmak üzere kanunla düzenlenir. Fıkra metninde açıkça görüldüğü gibi, herkes, “kanunla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme” tarafından yargılanma hakkına sahiptir. Buradan “adil yargılanma hakkı”nın şu dört koşulu ortaya çıkmaktadır. Diğer bir ifadeyle adil yargılanma hakkının gerçekleşmesi için bir kere, yargılama bir “mahkeme” tarafından yapılmalıdır. İkinci olarak bu mahkeme “kanuni” olmalı, yani yürütme organının düzenleyici işlemleriyle değil, yasama organının çıkardığı bir kanunla kurulmalıdır. Bağımsızlık, başka bir kişi veya organdan emir almamak ve tarafların ve özellikle yürütme organının etki alanının dışında olmak demektir. Dördüncü olarak nezdinde hak aranılan mahkeme “tarafsız” olmalıdır. Tarafsızlık mahkeme üyelerinin davanın çözümünü etkileyecek bir ön yargılarının olmaması demektir. Diğer bir ifadeyle, tarafsızlık, mahkeme üyelerinin tarafların leyh ve aleyhinde bir duyguya veya çıkara sahip olmaması anlamına gelir[682]. Mahkeme, bir askerin komutanına yazdığı bir mektupta orduyu eleştirmesi üzerine verilen disiplin cezasının, mektup yayımlanmadığından ve hakaret içermediğinden fikir hürriyetini ihlal ettiğini belirlemiştir[638].